“Devrim, dış dünyada değil, insanların ruhları ve bedenlerinde gerçekleşmelidir.”
Aldous Huxley‘in bir şaheseri olan bu romanın özgün adı “Brave New World’. Yazar romanın ismini Shakespeare‘in Fırtına isimli eserinden alıntılamıştır.

The Tempest 1623de yayınlanan Birinci Folyo için baş sayfa
Edebiyat tarihinin bilinen en iyi distopik eserlerinden olan Cesur Yeni Dünya‘da 26. yüzyılını yaşayan Londra’da ütopik gibi görünen, savaşların bittiği, sağlıklı ve teknolojik olarak gelişmiş bir toplum anlatılmaktadır. Distopya ise bu ütopik toplumu yaratırken aile, kültürel çeşitlilik, sanat, felsefe ve edebiyat gibi insanı insan yapan değerlerden vazgeçilmesiyle oluşur. Bu değişimi sağlayabilmek için üreme teknolojisi, öjenik (sağlıklı cenin yetiştirmek) ve hipnopedi (uykuda öğretim) teknikleri kullanılmış, insanların düşünüp değişmesini engellemek amacıyla da sağlığa zararı az olan bir uyuşturucu kullanılarak uyuşturucu ve cinsellikle hazzın ön planda olduğu bir toplum oluşturulmuştur. İnsanlık açısından en önemli sorunlara çareler bulunmuş ancak artık insanlık bilinen insanlık olmaktan çıkmıştır.

Aldous Huxley
Ana kurguda ise bu distopyada yaşayan Bernard Marx’ın hissettiği hoşnutsuzluklar sebebiyle yaşadığı dünyayı sorgulaması ve her şeyi daha iyi anlayabilmek için az sayıda vahşinin yaşadığı New Mexico’ya gidişi ve oradan yanında getirdiği vahşi ile neler kaybettiğini keşfetmesi anlatılmaktadır.
Şimdiden iyi okumalar…
Diğer kitap önerileri için tıklayabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: