Haftalık Öneriler Öneriler

PHILEBOS – PLATON

Platon bu eserinde pek çoğumuzu ilgilendiren bir sorunsala işaret ediyor. Philebos’un önermesini tartışmaya açıyor. Nedir o?

“Bütün canlı varlıklar için iyi; eğlenceden, haz duygusundan başka bir şey değildir.”

Eser boyunca tahmin edeceğimiz gibi Sokrates ile Protarkhos bu mesele üzerine tartışıyorlar. Sokrates, tahmin edileceği üzere başından bu önermeye şüphe ile yaklaşıyor eser boyunca bu savın geçerli olmadığını ispatlamaya çalışıyor. Hem de bunu ahlaki gerekçelerle yapmadan.

Argümanlarından biri şudur:

“İyi” kavramının tek ve mükemmel olan bütün hale işaret ettiği bunun yanında haz duygusunun sonsuz çeşitliliği ve dereceleri olduğudur. Yemek yemek haz verdiği gibi bir şeyler öğrenmek, anlamak da haz verir. Bunlar birbirinden farklı hazlardır. Aynı zamanda “idea” kavramını da anımsatarak nasıl bir at ideası deyince aklımızda bir at imgesi oluşuyor ve bu at ideasının da dünyada sonsuz sayıda karşılığı varsa hazzın da sonsuz dereceleri olduğunu söyler.

Şöyle bir örnek verir Sokrates, kişi susadığı zaman “eksik” tir; bu nedenle acı çeker;  bu eksikliği su içerek tamamlamaya çalışır. Su içme eylemi esnasında bu eksikliğini giderdiği için haz alır. Ancak hala susuz olduğu için acı da çeker. Demek der Sokrates hazların sonsuz derecesi vardır ve bunlar mutlak haz değildir ancak bir karışıklık halidir. (haz ve acı)

Sonra renkleri örnek gösterir. Bir kağıdın mutlak beyaz olması için illa çok büyük ebatlarda olması gerekemez. Fakat koskoca bir duvar, şayet içinde griler de barındırıyorsa mutlak beyaz olmaktan uzaktır; ne kadar büyük ebatlarda olsun.

Buradan yola çıkarak hazzın çok yoğun olması onu gerçek haz yapmayacağını öne sürer. Sonra bilgeliği örnek verir ve bedensel hazlara göre daha az haz verici yoğun olmakla birlikte onun iyiliğe daha yakın olduğunu savunur. Gerekçesi, bilgeliğin, diğer hazlar gibi acı ile karışık olmamasıdır. Kişi bir şeyler okuduğu, anladığı keşfettiği zaman bundan keyif alır ancak yokluklarında da acı duymaz.

Fol Kitap

Sokrates Resim: ANA MARIA EDULESCU

Diğer kitap önerileri için tıklayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Hedonizm ve Hedonik Adaptasyon

Irmak Erkan

Bir gece yatağından kalktı. En sevdiği pantolonunu, gömleğini giydi, cüzdanını yanına aldı, çantasını sırtladı; karısını ve çocuklarını öpüp odadan çıktı. Çalışma odası soğuk, karanlıktı. Ahşap masanın üzerindeki gece lambasını yaktı, sobayı tutuşturdu. Sandalyesine oturdu, yazmaya başladı.

YAZAR HAKKINDA

Irmak Erkan

Bir gece yatağından kalktı. En sevdiği pantolonunu, gömleğini giydi, cüzdanını yanına aldı, çantasını sırtladı; karısını ve çocuklarını öpüp odadan çıktı.
Çalışma odası soğuk, karanlıktı. Ahşap masanın üzerindeki gece lambasını yaktı, sobayı tutuşturdu. Sandalyesine oturdu, yazmaya başladı.

Bir Yorum Yazın

26 + = 34
Powered by MathCaptcha