Kültür

THE OFFER – EFSANEYE SAYGI DURUŞU

The Offer” tüm zamanların en iyi ve daha yayınladığında kült olmuş “The Godfather (Baba)” filminin 50. Yılına özel, filmin yapım aşamasını konu alan, 2022 yapımı on bölümlük bir mini dizi. Dizi hikâyesini filmin yapımcısı ve Baba filmi ile en iyi film oscarını alan Albert S. Ruddy’nin, filmin çekilebilmesi için verdiği mücadeleyi merkeze alarak anlatıyor.

Yönetmen koltuğunda Adam Arkin (4 Bölüm), Colin Bucksey (2 Bölüm), Dexter Fletcher (2 Bölüm) ve Gwyneth Horder – Payton (2 Bölüm) oturduğu dizinin yapımcılığını Leslie Greif ve Michael Tolkin üstlenmiştir.

Başrollerde ilk ciddi çıkışını 2014 yapımı “Whiplash” ile yapan ve 2022 yapımı “Top Gun: Maverick” ile son zamanların gözde oyuncuları arasına katılan Milles Teller, Matthew Goode, Tedd Lasso”dan hatırladığımız Juno Temple, Nora Arnezeder, Burn Gorman, Dan Fogler ve Tom Hanks’ın kendisi gibi oyunculuğu seçen oğlu Colin Hanks, Justin Chambers ve Anthony Ippolito yer almakta.

Hikaye, 1965’de Mario Puzo’nun eşinin desteği ile Baba kitabını yazması ile başlıyor. ABD’ye göç etmiş Sicilyalı bir mafya ailesinin hikâyesini, 1945-1955 arası dönemi ekseninde, yer yer geçmişe dönüşlerle anlatan kitap 1969’da yayınlandığında 58 hafta en çok satanlar listesinde birinci sırada kalıyor. Satış rakamlarıyla yapımcıların da dikkatinden kaçmayan kitap 1970’lerin başında film yapılmaya karar verilir.

Mario Puzo

Mario Puzo

Kitabın senaryolaştırılması Mario Puzo ve Francis Ford Coppola işbirliğiyle gerçekleştirilir. Mario Puzo aynı zamanda filmin çekim aşamasında danışmanlık da yapar.

Kitabın karakterlerinden Johnny Fontane, dönemin ünlü şarkıcısı ve mafyayla yakın ilişkisi herkesçe bilinen Frank Sinatra’yı akla getirdiğinden, Sinatra kitabın filmleştirilmesini engellemek için kulis yapıp mafyanın yardımını talep eder. Sinatra’nın da kışkırtmasının etkisiyle Mario Puzo mafya tarafından İtalyan asıllı ABD vatandaşlarına hain gibi gösterilip açık hedef haline getirilir. Mafyanın tehditlerinden yapımcı Albert S. Ruddy de nasibini alır. Daha sonraki aşamalarda Ruddy, mafya ile iyi ilişkiler kurarak filmin çekimi için destek bile alır. Son kertede Baba, mafya hesaplaşmasının ortasında mafyaya rağmen mafya ile işbirliği ile çekilen bir film olur. Bu arada filmde bir kere bile mafya kelimesi geçmez.

Frank Sinatra

Frank Sinatra

Filmin yapımcısı Paramount Picture, bir başka dönem klasiği olan Love Story’nin başarısı sonrası Baba filminin yapımcılığına soyunur. Lakin Paramount Picture’ın satışının konuşulduğu bir dönemde mali sıkıntılar çekimlerin her aşamasında karşılarında çıkar. Sadece mali sıkıntılar değil bir yandan da yoğun bir şekilde set içi çatışmalar yaşanır.

Filmin oyuncu seçimi tartışmalı bir şekilde gerçekleşir. Kadro için dönemin yıldızları olan Jack Nicholson, Robert Redford, Marlon Brando düşünülen isimlerdendir. Yapımcıların istememesine rağmen Coppola’nın ısrarcı tutumu sayesinde Marlon Brando filmde yer alır.  Brando, rolü Frank Sinatra’yı kızdırmak için kabul ettiğini söyler.

Yapım şirketinin filmde istemediği oyunculardan biri de Al Pacino’dur. Coppola, film çekimi için en başından Al Pacino’dan yana tercihini kullanır, ama yapımcılar Pacino’nun kısa boyu, tecrübesizliği gibi sebeplerden başrolde oynamasına karşı çıkarlar. Coppola’nın vazgeçmemesi ve deneme çekimi sonrası Al Pacino’nun muazzam oyunculuğu ile ön yargıları yıkması rolü almasını sağlar. Yine de çekimler boyunca yapımcıların bir kısmı Al Pacino’nun kovulmasındaki ısrarlarından vazgeçmezler.

Dizide film çekimlerinde Pacino’nun güvensizliğine şahit olurken film ile ilgili ilginç anekdotları da öğreniyoruz. Film çekimlerinde yatakta bulunan at kafası sahnesinde yerel bir kedi maması üreticisi fabrikadan alınan gerçek at kafasının kullanıldığını, Brando’nun kucağındaki kedi ile çekilen sahnelerin doğaçlama olduğunu, sette dolaşan bir sokak kedisini kendisine rol arkadaşı yaptığını görüyoruz.

Filmin afişleri film çekimlerinde olduğu gibi yapımcı şirket ve Ford Coppola arasında mücadeleye sebep olur. Yine Coppola’nın kazanması sonucu filmde büyük emeği olan Mario Puzo’nun isminin de olduğu, filmin adının yazılı olduğu afiş seçilir.

Baba, Mart 1972’de gösterime girdiğinde büyük beğeniyle karşılanır. Başarı, on bir Oscar adaylığı, en iyi film, en iyi erkek oyuncu ve en iyi senaryo Oscarı, toplamda otuzdan fazla ödülle taçlanır. Gişede de tüm zamanların gişe rekorlarını altüst edip ilk haftasını 5,3 milyon dolar hasılatla kapatır. Film 291 milyon dolar hasılat ile altı milyon dolarlık yapım bütçesini fazlasıyla karşılayıp Paramount Picture’un yüzünü güldürmekle kalmaz; aynı zamanda o güne kadar en yüksek gişe hasılatı yapan film olur.

Dizinin en büyük eksileri, başrol olan Pacino ve Brando ile ilgili çok fazla sahne olmaması ve en az film kadar kült olmuş, hatırı sayılır bir hayran kitlesi olan müziklerine değinilmemesi.

The Offer, sadece 50 yıllık bir efsanenin çekim serüvenini anlatan, döneme tanıklı etmemizi sağlayan bir dizi değil; aynı zamanda  Hollywood’un arka planını, yapımcılığın, yönetmenliğin ve oyunculuğun zorluklarını gösteren izlenilesi bir yapım. Yarım yüzyıllık efsaneyi anlatan bu diziyi, ardından 2 saat 55 dakikalık Baba filmini dizide anlatılanları hatırınızda tutarak seyredebilirsiniz.

Yazımızı efsane filmin en az kendisi kadar akıllara kazınmış ünlü repliklerinden biri ile bitirelim…

“Ona reddedemeyeceği bir teklif sunacağım.”

-Don Vito Carleone

Çalma Listesi

 

 

 

Gülcan Cengiz

Öğrendiğinden beri okuma sevdalısı, birkaç yıldır yazmaya hevesli, sanata düşkün, keşfetmeye meraklı... Hayatını edebiyat, sinema ve sanatla zenginleştirmeye çalışan bir kadın. Şimdi de yazma serüveni için beraber yola çıktığı arkadaşlarıyla karnaval hazırlığında.

YAZAR HAKKINDA

Gülcan Cengiz

Öğrendiğinden beri okuma sevdalısı, birkaç yıldır yazmaya hevesli, sanata düşkün, keşfetmeye meraklı... Hayatını edebiyat, sinema ve sanatla zenginleştirmeye çalışan bir kadın. Şimdi de yazma serüveni için beraber yola çıktığı arkadaşlarıyla karnaval hazırlığında.

Bir Yorum Yazın

33 + = 42