1-The Road, Cormac McCarthy
Yol
Kapkaranlık, renksiz, külrengi bir dünyada, artık gün ışımayan, ölü ağaçların yol açtığı yangınlarla aydınlanan bir dünyada, bir kış daha sağ kalamayacakları kuzeyden güneye doğru gitmeye çabalayan bir baba ile oğlun yolculuğunu konu almaktadır.
Felaketten sonraki yıllarda yollar, son kalan yemek stoklarını yağmalayan mültecilerle dolar. Hayatta kalanlar “kan kültleri”, barbarlık ve yamyamlık içine sürüklenir. Dokuz yıl geçer. Artık baba ve oğul, insanlarla karşılaştıklarında tecavüze uğramaları ya da diri diri yenmeleri neredeyse garantidir. Baba, zamanı geldiğinde kendini ve oğlunu öldürmek için yanında bir tabanca taşır. Anne yıllar önce intihar etmiştir. Okuması zor bir kitap; ancak aynı zamanda Andrew O’Hagan’ın tasvir ettiği gibi “küresel olarak ısınan jenerasyonun ilk büyük başyapıtı.”
Roman, 2007 yılında Pulitzer Ödülü’nü kazandı. 2009 yılında John Hillcoat’ın yönetimiyle sinemaya uyarlandı.
2-The Year of the Flood, Margaret Atwood
Tufan Zamanı
Petrolün etkisiyle çevrenin tahribi ve petrolün tükeniyor olmasının doğurduğu korkunç sonuçlar; kurulan imparatorluklar, tükenen kaynaklar ve artan eşitsizlik; genetik deneyler ve internetin çorak bölgeleri… Tüm bunların doğal olmayan sonuçları anlatılıyor romanda.
Bu romandaki tufan su barındırmıyor, daha çok deniz seviyelerinin yükselmesinde rolü büyük olan kibir ve açgözlülüğün küresel bir endemiği tetiklemesiyle ilgili!
3-The Bone Clocks, David Mitchell
Kemik Saatler
David Mitchell, Hayalet Yazılar, Bulut Atlası ve 9. Rüya dahil olmak üzere, tüm romanlarında kişiler ve gezegenler arası etik farklarına değinmiştir. Neden her insansının kendi çıkarları geniş çapta kolektif hayatta kalma ihtiyacıyla çelişir?
Kemik Saatler her bölümü Holly Sykes’ın hayatının farklı bir dönemine odaklanan altı bölümden oluşuyor. Holly’nin 70’lerinde olduğu 2043’te geçen son bölümde, onu İrlanda sahillerinde dünyanın Karartma Çağı’na girerek son buluşunu izlerken buluyoruz. Küresel ısınma kaynakları bitirdiği için insanlar kara ve devlet oranlamasıyla yaşıyor. İrlanda’nın Çin ile olan anlaşması sayesinde kısmen sabit, ta ki Çin kaynaklarını çekip İrlanda’yı tamamen kargaşa ve şiddet içinde bırakana dek.
Mitchell’ın sonrasında gelen çaresizliği ve anarşinin hızlı yükselişini tasvir etme şekli kasvetli ve gerçekçiliği inkâr edilemez.
Not: Kemik Saatler, Jacob de Zoet’in Bin Sonbaharı ve Bulut Atlası Doğan Kitap etiketiyle yayımlandı.
4-The Windup Girl, Paolo Bacigalupi
Kurma Kız
Kurma Kız özünde Sivil bir şirket ajanı ve genetik yapısı değiştirilmiş bir kadın etrafında gelişen bir biopunk gerilimi. Ama ayrıntılı ve karanlık iklim değişimi betimlemeleri onu benzerlerinden farklı kılıyor. Dünyadaki fosil yakıtların tükendiği Küçülme Dönemi’ni anlatan kitapta Bacigalupi’nin Bangkok’u güneydoğu Asya’nın ayakta kalan son şehirlerinden biri. Deniz seviyesinin altına düşen şehir, su enerjisiyle çalıştırılan pompalar kullanarak yükselen suları çaresizce kontrol altında tutmaya çalışıyor.
5-The Carbon Diaries 2015, Saci Lloyd
Karbon Günlükleri 2015
Saci Lloyd’un komşusuna olan tutkusundan güç alan ve punk müziğin yeni meleği olmaya azmeden huzursuz bir ergenin hayat tarzını, gereklerine tam ters yönde işleyen bir devlet ile bütünleyişi zeki, komik ve fazla gerçekçi. Guardian’ın internetteki çocuk bölümüne genç bir eleştirmen şunları yazmış: “Bana gelecekte hayatımızı nasıl yaşamak zorunda kalacağımıza dair bir öngörü sağladı ve Laura’nın yerinde olsam tüm bunlarla nasıl başa çıkacağımı sorgulattı.”
Claire Armitstead
Kaynak:
Yeni kavramlar, yeni yazarlarla tanıstırdığın için teşekkürler.