Haftalık Öneriler Öneriler

VAHŞİ KADINLAR – AOKO MATSUDA

Sanılanın aksine, öldükten sonra herkesin hayalete dönüşebilmesi sözkonusu değildir. Güçlü bir kıskançlık ya da saplantı derecesinde bir bağlılık duygusu olmayanlar, göz açıp kapayıncaya kadar cennete giderler.

Tekinsiz öykülerle dolu Vahşi Kadınlar’da Aoko Matsuda Japon halk masallarını feminist bakış açısıyla yeniden yorumluyor. Matsuda binlerce yıllık anlatıları alıp günümüz Japonya’sına taşıyarak hayalet hikâyelerini toplumumuzla ilgili daha büyük hakikatleri göz önüne sermek için ustalıkla kullanıyor.

Aoko Matsuda

Aoko Matsuda

Kapı kapı dolaşıp el feneri satan iki kadın, her gece konforlu bir banyo yapmak için ziyarete gelen neşeli bir âşık, bekâr bir anne işteyken eve gelerek bebek bakıcılığı yapan sessiz bir ziyaretçi… Bu öykü kitabında temizlikten şatoları korumaya, seyyar satıcılıktan suçla savaşmaya kadar birçok yararlı hizmet sunan ruhlar ile insanlar yan yana geliyor, öte âlem ile günlük hayat iç içe geçiyor.

Kitapta toplam on yedi öykü var. Hepsinin başında esinlendiği Japon halk masalı da yer alıyor. Onlardan biri şöyle:

KISKANÇ

Güzel bir jōruri*öğretmeninin öğrencisi olan Jirōkichi, bir gün onun yakışıklı ve evli bir adam olan Tsunekichi ile içki içip yakınlaştığını görür. Kıskançlıkla dolan Jirōkichi, bunu adamın “kıskanç” bir tip olarak bilinen karısı Otova’ya söylemeye gider. Elbette Otova, bir kıskançlık krizine girer. Fakat Jirōkichi, onu kocasının kimonosunu lime lime parçalayıp tabak çanağı kırması için kışkırtırken, Otova sakinleşir ve Jirōkichi’ye kocasının arka odada olduğunu söyler. Ancak o sadakatsizlik sahnesini kendi gözleriyle görmüş olan Jirōkichi tatmin olmaz ve sonunda Tsunekichi’yi öğretmenin evine gitmeye ikna eder. Oraya vardıklarında, adam kendisinin başka bir versiyonunu jōruri öğretmeniyle içki içerken bulur.

Böylece, Tsunekichi’nin ikizinin aslında bir kedi olduğu ortaya çıkar. Kedinin anne ve babası canlı canlı derileri yüzülerek, şamisen** teli yapmak için kullanılmıştır ve o teller şimdi jōruri öğretmeninin evinde bulunan şamisenin üzerindedir. Ailesini özleyen kedi, onları görmek için Tsunekichi olarak öğretmenin evine gelmektedir.

*Jōruri, bir tayu’nun bir shamisen eşliğinde şarkı söylediği geleneksel Japon anlatı müziğinin bir biçimidir.

**Şamisen ya da sangen, baçi adı verilen bir mızrap ile çalınan üç telli bir Japon çalgısıdır.

İthaki Yayınları

Diğer öneriler için tıklayabilirsiniz.

Ezgi Orhan

Poe’nun dehşetengiz öykülerinin karanlığı ile Miyazaki’nin rengarenk ve duygu dolu dünyasının arasında kalmış, yolunu bulmayı çok da umursamayan kayıp bir ruh. Neden yazar, neden çizer? Çünkü konuşmayı sevmez, anlatmayı da sevmez; ama hayal etmeyi sever. Gerçekleştirmeyi umursamadan hayal eder. Bunları da kağıda döker. İleride ait olamadığı bu dünyadan kaçıp Neverland’a yerleşmek, kitapları ve boyaları ile sonsuza dek mutlu yaşamak istemektedir. Ama şimdi katılması gereken bir karnaval var.

YAZAR HAKKINDA

Ezgi Orhan

Poe’nun dehşetengiz öykülerinin karanlığı ile Miyazaki’nin rengarenk ve duygu dolu dünyasının arasında kalmış, yolunu bulmayı çok da umursamayan kayıp bir ruh. Neden yazar, neden çizer? Çünkü konuşmayı sevmez, anlatmayı da sevmez; ama hayal etmeyi sever. Gerçekleştirmeyi umursamadan hayal eder. Bunları da kağıda döker. İleride ait olamadığı bu dünyadan kaçıp Neverland’a yerleşmek, kitapları ve boyaları ile sonsuza dek mutlu yaşamak istemektedir. Ama şimdi katılması gereken bir karnaval var.

Bir Yorum Yazın

+ 89 = 92