Edebiyat

İlhan’dan İlhamım

Ruhum göğün katlarını tırmanırken, bedenim kuru otların üzerinde bulutlarla dans edişimi izliyor. Usum beni yanıltmaz. İnsan aynı anda iki yerde olabilir. Kalbim benden çok uzaklarda. Bir uçurumun kenarından düşer gibi hızlı ve dingin. Karanlıkta kalan dünya değil, nesneler.

Adımımı attığım her otun üzerinde, zamanda yolculuğa çıkıyorum. O uçurum senin bu bulut benim dolaşıyorum. Nereye? Sonsuzluk… İnandığımız tek kavram. Ölüm güneşten daha uzak, dağdan daha yakın. Ne diyordum, dünyanın düşünceleri bir söylenin içinde saklıdır. Cebimden çıkardığım kömürleri yağan yağmurun altına bırakıyorum. Taş düşmemezlik yapar belki de. Yağmur mutlaka yağar. Pösteki şekilli bulutlar kayarken parmaklarımın ucundan, dağlarda çakan şimşeklerle açtım gözlerimi. Ellerim kömür karası.

İnsan rahatlayınca zihnindekiler ortaya dökülüyor. Düşününce sıkışıyor. Kasvet bunaltır, güneş şenlendirir.

Ne diyordum, dünyanın düşünceleri yoktur. Duyguları vardır.

Nehirler, dağlar, ağaçlar, denizler… Dünya onların. Seni bilmem, ben hiç, kalan yalnız acı, giden bütün, aşk. Üstüne bastığım otların canı acımaz. Acı bende, yaşamak dünyada. Dünyanın duygularında. Bulutları ceplerime, uçurumları usuma daha fazla hapsedemem.

Düşüncesiz us olur da, duygusuz dünya olmaz. Bir özgür bıraksam ruhumu. Bulutlardan aşağı bir atsam, gözlerimi kapatsam, belki olur. Düşerken hangi ağacın yaprağına değdiğimin bir önemi yok, senin için söylen olamadığıma yanarım. Hüthüt kuşuna bir selam da senin için olsun. Şimdi onlar kadar özgür müyümdür?

Düşerken güneşin tenimi yakmasının önemi yok, içimde bulutlardaki kadar yağmur biriktiremediğime üzülürüm. Tenimin yanması değil de içimin yağmura doyamamasına şaşarım. Kuru otlar kadar kuruyabilmeyi, ölüm gibi yok olmayı marifet bilir beden. Sonsuzlukta kıvranan ruhların evi yoktur.

Şiir için tıklayın:

İLHAN BERK – DÜN DAĞLARDA DOLAŞTIM EVDE YOKTUM

Sevcan Özbek Akın

Küçüklüğünden beri okuma heveslisi; önüne ne gelse okuyan, bu zamana kadar dünyanın birkaç ülkesi dahil, birçok sokak, mahalle, şehir gezmiş, biraz takıntılı, biraz dağınık birisi. Yazmayı ilk defa ortaokulda denemiş; ama ben bunu yapamıyorum, deyip vazgeçmiş. Bu tutku aklının bir köşesinde kalmış olacak ki yıllar sonra bu işin eğitimini almaya karar vermiş ve Yazarlık eğitimi sırasında harika insanlarla bir araya gelmiş büyük bir heyecanla karnavalın renklerinden biri olmaya karar vermiş.

YAZAR HAKKINDA

Sevcan Özbek Akın

Küçüklüğünden beri okuma heveslisi; önüne ne gelse okuyan, bu zamana kadar dünyanın birkaç ülkesi dahil, birçok sokak, mahalle, şehir gezmiş, biraz takıntılı, biraz dağınık birisi. Yazmayı ilk defa ortaokulda denemiş; ama ben bunu yapamıyorum, deyip vazgeçmiş. Bu tutku aklının bir köşesinde kalmış olacak ki yıllar sonra bu işin eğitimini almaya karar vermiş ve Yazarlık eğitimi sırasında harika insanlarla bir araya gelmiş büyük bir heyecanla karnavalın renklerinden biri olmaya karar vermiş.

Bir Yorum Yazın

+ 50 = 56