İncelemeler

DEĞİŞENLER DEĞİŞMEYENLER II: BESLE KARGAYI VE PAN’IN LABİRENTİ

Bir Ülke Bir Dönem İki Film

Hangi filmi tanıtacağımı kararlaştırmıştım: Besle Kargayı (Cria Cuervos, Raise Ravens, The secrets of Anna). Geçen yıl izlediğim bu filmden çok etkilenmiştim. Sonrasında internette yaptığım aramalar filmi daha çok sevmeme, uzunca bir süre etrafımdaki insanlara anlatmama neden oldu. Kafamda yazacağım yazıyı olgunlaştırırken bir arkadaşımdan Pan’ın Labirenti (El Laberinto del Fauno – Pan’s Labyrinth) filminin tanıtılması önerisi geldi. Bu da izlediğim bir filmdi. Birinden birini seçemeyince ikisini de tanıtmaya karar verdim. Bu iki filmin birçok ortak noktası var. İkisi de İspanya’da, aynı dönemde geçiyor, bir çocuğun gözünden anlatılıyor ve ödüllü filmler. İkincisinden başlayayım. Panın Labirentini “popüler Hollywood Sineması” önyargısı nedeniyle –filmi izlemeye pek gönüllü değildim. Zaten yoğun şiddet sahneleri olduğunu okumuştum. Evde bir araya geldiğimiz arkadaşlarla film izlenirken ben aklımda başka şeylerle uğraşıyordum. Ara ara göz attığımda karşılaştığım şiirsel görüntülerin etkisiyle ben de izlemeye başladım ve filmin tamamını izledim.

Üç Oscar ödüllü ABD, İspanya ve Meksika ortak yapımı dram-fantastik-gerilim türündeki film, ikinci dünya savaşı yıllarında geçiyor. İç savaş biteli beş yıl geçmiştir ve Cumhuriyetçiler Frankocular karşısında yenilmişlerdir. Ancak, İspanya’nın kuzeyinde, halkın da desteğiyle direniş sürmektedir. On yaşındaki Ofelia (Ivana Baquero), hamile annesi Carmen (Ariadna Gil) ile Navarra’da, üvey babası Yüzbaşı Vidal’in (Sergi López) yanına gider. Cumhuriyetçi direnişini kırmakla görevli Frankocu yüzbaşının sadistlikleri, karakolun kurulduğu çiftliğin sessiz ama gözüpek hizmetçisi, hamile ve üvey babanın sürekli aşağıladığı annesi arasında Ofelya, kendine bir yol çizmek zorundadır. Yakındaki koruda bir labirentin içerisinde yaşayan “Pan” adındaki yaratık, küçük kızın tüm yaşamını değiştirecektir.Franko diktası altındaki İspanya’nın karanlık dönemlerini anlatan filmi izlerken masalsı bir havayla savaşın acımasız gerçekliği arasında gidip geliyorsunuz. Filmin müziklerinde Javier Navarrette imzası var.

Carlos Saura’nın ilk dönem önemli filmlerinden olan Besle Kargayı ise, Franco rejiminin çöküş dönemindeki İspanya’yı, bir aile öyküsü çerçevesinde iç savaştan yıllar sonra, o yıllarda 8 yaşında olan Ana’nın gözüyle anlatıyor. Carlos Saura’nın filmi ülkemizde çeşitli festivallerde birçok kez gösterilmiş. Film Cria Cuervos adını bizdeki “besle kargayı, oysun gözünü” özdeyişinin benzeri bir anlam taşıyan “Cria cuervos y te sacaran los ojos”dan alıyor. Cria hem çocuk, hem de hayvan beslemek anlamlarına geliyor.1976 Cannes film festivali jüri büyük ödülü ve 1977 Fransız Sinema Eleştirmenleri Sendikasının En İyi Yabancı Film Ödülünü almış. Eleştirmenler filmin bir kızın ölümle yüzleşmesi olarak okunabileceği gibi İspanyol tarihini anlatan bir alegori ya da Katolik İspanya’daki kadının özgürlüğünün olmaması olarak da okunabileceğini belirtiyor. Bazı eleştirmenlerse filmdeki babanın geleneksel değerlerin yadsındığı Franko rejimini, annenin ileri derecede hasta olan eski İspanya’yı, babaannenin geçmişi, kızın ise örselenmiş ama hâlâ umudu olan yeni İspanya’yı; konağın bahçesindeki boş yüzme havuzunun ise ulusal belleğin boş haznesini temsil ettiğini ileri sürüyor. Filmdeki “Por Que te Vas” şarkısı size de bir yerlerden tanıdık gelebilir.

Besle Kargayı
Yapım:1976, İspanya
Yönetmen: Carlos Saura
Senaryo: Carlos Saura
Oyuncular: Ana Torrent, Geraldine Chaplin, Héctor Alterio, Şorinda Chico, Mónica Randall, Germán Cobos, Mirta Miller
Yapımcı: Carlos Saura, Elías Querejeta
Görüntü Yönetmeni: Teodoro Escamilla
Müzik: Frederic Mompou
Süre:1 saat, 47 dk.
Gösterim Tarihi: 18 Mayıs 1977

Pan’ın Labirenti
Yapım: 2006, Meksika, İspanya, ABD
Tür: Dram / Fantastik / Gerilim
Yönetmen: Guillermo del Toro
Senaryo: Guillermo del Toro
Oyuncular: Maribel Verdu, Ivana Baquero, Ariadna Gil, Alex Angulo, Doug Jones
Görüntü Yönetmeni: Guillermo Navarro
Müzik: Javier Navarrete

*Değişenler Değişmeyenler I: Masalların Masalı ve Beşirle Vals
Rukiye Çetin

Okumak daha çok yer işgal etse de yaşamımda, yazmak her zaman ya kalemimin ucunda ya da aklımdaydı. Uzun süren bir eylemsizlik sonrası yazma uğraşına yeniden döndüm. Katıldığım yaratıcı yazarlık atölyesinde birlikte olduğumuz, hem çok şey öğrenip hem de çok eğlendiğimiz arkadaşlarımla bu karnavala ben de katıldım. Gezgin bir göçebe, acemi gurme, balkon bahçeci olarak , kentlerden, kırlardan topladığım dağarcığımdaki sesler, renkler, tatlar ve kokularla kalabalığa karışmaya çalışacağım.

YAZAR HAKKINDA

Rukiye Çetin

Okumak daha çok yer işgal etse de yaşamımda, yazmak her zaman ya kalemimin ucunda ya da aklımdaydı. Uzun süren bir eylemsizlik sonrası yazma uğraşına yeniden döndüm. Katıldığım yaratıcı yazarlık atölyesinde birlikte olduğumuz, hem çok şey öğrenip hem de çok eğlendiğimiz arkadaşlarımla bu karnavala ben de katıldım. Gezgin bir göçebe, acemi gurme, balkon bahçeci olarak , kentlerden, kırlardan topladığım dağarcığımdaki sesler, renkler, tatlar ve kokularla kalabalığa karışmaya çalışacağım.

Bir Yorum Yazın

+ 45 = 55

Yorum Yaz