Kült diziler arasında yerini alan, toplamda 10 sezon yayınlanan ve 2004 yılında final yapan bu diziyle ben finalinden 10 yıl sonra tesadüfen tanıştım. İzlemeye başladığımda bitirene kadar herhangi başka bir şey izleyemedim. 5. sezonu izlediğim sıralarda bir ev arkadaşıyla beraber yaşama isteği duymaya başladım. 6. sezonda artık bir ev arkadaşım vardı. Şimdiyse 5 yıl sonra Netflixte karşılaşınca baştan başladım.
Size burada dizinin künyesinden bahsetmeyeceğim. Wikipedia bunu en iyi şekilde yapmış. Ben izlediğinizde neler hissedeceğinizden bahsetmek istiyorum. İzlerken içiniz sıcacık olur mesela, yalnızlığınız biter, olumsuzluklar aklınızdan silinir, yüzünüzde sürekli bir gülümse hali oluşur, ağız dolusu kahkaha atarsınız, konu komşu ne der düşünmeden. Mutlu olursunuz. İçinizi kocaman bir kıskançlık kaplar hatta dizideki karakterlerin birbirlerine sahip olduklarını düşündükçe. Sevgiyi görürsünüz, dostluğu, fedakarlığı ama en çok da farklılıklara saygıyı ve tahammülü.
Dizinin bence başarılı olmasındaki en büyük etken bu. Birbirinden tamamen farklı, normalde bir araya gelmeyecek 6 arkadaş birlikte muhteşem zaman geçiriyorlar. Bu da çeşitliliğimiz zenginliğimizdir söylemini getiriyor akla. Farklılıklara saygı ve tahammül ile aslında çok güzel bir hayat yaşayabileceğimizi anlatıyor bize.
Dizinin tek kötü yanı final yapmış olması. Bir 10 sezon daha çekseler izlenirmiş bence. Final bölümünü izlerken, bir mezuniyet hüznü kaplıyor içinizi. Sonra soundtrackini duyduğunuz bir gün, içinizin bir şarkı ile nasıl mutluluk ve huzur dolabileceğini öğreniyorsunuz.
Not:Bu yıl tek bölümlük bir Friends The Reunion yayınlandı.
Diziyi ben de birkaç sene önce büyük bir keyifle izlemiştim. Senin de anlattığın gibi o kadar güzel ve sıcacık bir dünya ki, insan bir parçası olmak istiyor. Kalemine, emeğine sağlık.
Arkadaşlığı en iyi anlatan dizi bence. Wikipediadaki bilgileri okuyunca başarısının sebebini bir kez daha anladım.