İncelemeler

MASKE ÖYKÜSÜ (Anton Çehov) ÜZERİNE NOTLAR

Çehov’un bu öyküsü bir avuç aydın üzerinden toplumdaki yarayı işaret ediyor. Sonradan isminin Pyatigorov olduğunu öğreneceğimiz yüksek sınıftan, soylu, zengin bir sivil, eğlenmek amacıyla yüzüne maske takarak aydınların bulunduğu bir baloya katılıyor. Pyatigorov’un tavırlarından okuryazarlığa düşman, kaba, kendini beğenmiş, küstah biri olduğu anlaşılıyor. Çehov’un anlatıcısı ise az önce Pyatigorov’un nasıl masada kavga çıkarmaya yeltendiğini görmemişiz gibi onun olumlu özelliklerini bize sıralıyor:

“(…) hayırseverliği ile yerel derginin her zaman yazdığı gibi bilime ve eğitime olan sevgisiyle tanınan soylu ve saygıdeğer vatandaş Pyatigorov’u herkes tanımıştı.”

Metin öyle kurulmuş ki, yukarıdaki ifadelerde Pyatigorov’un saygınlığı hem metnin anlatıcısının hem de basının ve toplumun ortak algısıymış gibi okura aktarılıyor; fakat bu adam, polis olan Evstrat Spiridoniç’in son cümlesinde söylediği gibi rezilin biridir!

Çehov’un bu öyküdeki en önde gelen meselelerinden biri, insanın (aslında aydınların)  iki yüzlülüğü. Anlatıcının da bize öykü boyunca gösterdiği gibi Pyatigonov aslında kimse tarafından sevilmemektedir; ancak Rus toplumu (toplumun bir parçası olan aydını da) güce tapma hastalığından dolayı soylulara yaranmak için kendini gülünç duruma düşürmekten hiç gocunmazlar.

Son paragraflarda Belehubin’in ve Jestyakov’un içler acısı halini gördüğümüzde metin doruk noktasına çıkar. Az önce küçük düşürülen sanki kendileri değilmiş gibi Pyatigorov’a hizmet etmek için iki aydın birbirleri ile yarışırlar:

“Belebuhin sevincinden uçuyordu. Pyatigorov’u kaldırmaya koyuldu. Diğer entelektüeller de hemen sıçrayıp yanına geldiler. Tatlı tatlı gülümseyerek soylu ve saygıdeğer vatandaşı kaldırdılar.”

Maupassant’ın öyküsü olan “Elveda” ile ortak olarak her iki öykünün de dış görünüş, kimlik, toplumda kabul görme kavramlarını ele aldığı söylenebilir. Carnier ve Lefevre yaşlanıp çirkinleştikleri için karşı cins tarafından değer görmezler. Pyatigorov ise yüzünü sakladığında soylu kimliğini gizler, sıradan herhangi biri oluverir. Toplumda ancak herhangi biri kadar değer görür. Carnier’in ve Lefevre’nin dış görünüşleri, güzellikleri doğuştandır. Pyatigorov ise toplumda itibarını kendi çabası sonucunda kazanmıştır; ancak Carnier ve Lefevre,  Pyatigorov’a göre adaleti daha fazla benimsemişlerdir. Her sıradan insan gibi yaşlanmayı, çirkinleşmeyi kabul ederler. Pyatigorov ise sıradan, herhangi biri olmayı asla kabul etmez. Her zaman ayrıcalıklı olmak ister. Maupassant’da ironi daha ince, Çehov’da daha belirgin, güçlüdür. Maupassant herkesin meselesi olan yaşlanmak olayını içe dönük bir dille anlatır, Çehov’un öyküsü ise alabildiğine dışa dönüktür, bir toplum eleştirisidir. Maupasssant’ın kahramanları trajik yazgılarını değiştiremezler. Yaşlanmak tedavisi olmayan bir hastalıktır. Çehov’un aydınları ise trajik olmaktan hemencecik kurtulabilirler; ancak onlar da “güçlüye yaranma” hastalığına tutulmuşlardır. Maupassant’ın Carnier’i aynada kendisine uzun uzun baktığı an trajiktir; Belebuhin ve Jestyakov ise hiçbir zaman aynaya bakamadıkları için trajiktirler. Carnier karşı cinsin, Belebuhin ve Jestyakov soyluların itibarını kazanmaya çalışır. Maupassant’ın kahramanları için artık çok geç kalınmıştır. Çehov’un kahramanları için her şey bitmiş değildir. Bu bağlamda Maupassant daha karamsar, Çehov daha iyimserdir. Maupassant okuru daha çok yaşamaya, Çehov ise düşünmeye ve yazmaya çağırır.

Sesli Kitap:

Irmak Erkan

Bir gece yatağından kalktı. En sevdiği pantolonunu, gömleğini giydi, cüzdanını yanına aldı, çantasını sırtladı; karısını ve çocuklarını öpüp odadan çıktı. Çalışma odası soğuk, karanlıktı. Ahşap masanın üzerindeki gece lambasını yaktı, sobayı tutuşturdu. Sandalyesine oturdu, yazmaya başladı.

YAZAR HAKKINDA

Irmak Erkan

Bir gece yatağından kalktı. En sevdiği pantolonunu, gömleğini giydi, cüzdanını yanına aldı, çantasını sırtladı; karısını ve çocuklarını öpüp odadan çıktı.
Çalışma odası soğuk, karanlıktı. Ahşap masanın üzerindeki gece lambasını yaktı, sobayı tutuşturdu. Sandalyesine oturdu, yazmaya başladı.

Bir Yorum Yazın

+ 82 = 89