- Portekiz’de yeniden keşfettiğiniz şey nedir, diye sorsalar vereceğim ilk yanıt, yürümek olurdu. Burada her gün bir saat yürüyorum. Toplu taşıma gayet yeterli ama bir istasyondan diğerine, bir duraktan öbürüne hep yürümek gerekiyor. Yürümek, yaşamı keşfetmek için etkili bir araç.
- Yürümenin felsefesi kitabından Thoreau: Yaşamak için ayağa kalkmışken, yazmak için oturmak nasıl da beyhudedir.
- Selamlaşmalar önemli. Bir markete gittiğimde önce “Ola” diyorum. Kasiyer de bana “Ola” diyor. Biraz bekliyorum. Ne soracağımı merak ediyor. Ama ben bu sefer de “Boa Tarde” diyorum. “O da Boa Tarde!” diyor. Gülüyor. Ben de gülüyorum. Bana dönüp, “çok güzel portekizce konuşuyorsunuz” diyor. Daha çok gülüyoruz.
- N. bizi öğle yemeğine çağırdı. Kendisi Norveçli. Ona Norveç’e gitmediğimi ama İsveç’e gittiğimi söylemeye çalıştım. Yine Sweden ile Switzerland’ı birbirine karıştırdım. B. kocası ve yirmi yaşındaki oğluyla Paris’e taşınmış. Bir gün, salonda kahvesini yudumlarken, oğlunun odasından Asyalı bir kızın çıktığını görmüş. Bu hanımefendi aslında kaldıkları apartmandaki karşı komşularıymış. Müstakbel gelini ile bu şekilde tanışmış. Çift ertesi sene evlenip Çin’e yerleşmiş. B. en son oğlunu dört yıl önce görmüş.
- Elias Canetti’nin Kitle ve İktidar’da halk ağzıyla, “sürü psikolojisinin” kitabını yazdığını söyleyebiliriz.
- Canetti, Kitle ve İktidar’da Kızılderilierin şu meşhur ateş dansını yaparken, ateş etrafında dönerken aslında ateşi, alevleri taklit ettiklerini söylüyor. Dansa o gözle bakarak tekrar izlemeli!
- İnsanımız ne yazık ki alçakgönüllü olma vasfını her geçen gün unutuyor. Oysa kibirden uzak durmak önemli bir meziyet.
- Portekizcede Pazartesi gününe ikinci gün deniyor. Salının adı üçüncü gün. Bu durumda Pazar, kutsal gün sayıldığından olsa gerek, birinci gün.
- Oturduğum eve on dakika yürüyüş mesafesinde çok büyük bir kütüphane var. Koca bir tarihi bina. Her gün işe gider gibi gidip orada yazmalı, okumalı. Umarım bir sene sonra bu kitapları okuyabilecek Portekizcem olur.
- Burada el yazısı çok sık kullanılıyor. Çok öznel bir yazım şekli. “Ben böyle yazıyorum siz anlamasanız da olur” diyerek işin içinden çıkabilirsiniz ve sonuçta ortaya sadece sizin okuyabileceğiniz şifreli bir metin olur.
- “Aynılıkta yaşayan aynılıktan ölür.” demiş Krishnamurti. Gelsin, hayatında radikal değişiklik yapmak isteyip de bir türlü cesaret edemeyenlere!
- Sonunda Lizbon belediye kütüphanesine üye oldum. İlk aldığım kitap Gİl Vicente’ye ait bir tiyatro oyunu. Oyun okumanın daha kolay olacağını düşünmüştüm ancak karşıma Ortaçağ metni çıktı. Metindeki sözcükleri değil ben, günümüz Portekizlileri bile anlamakta zorlanıyor.
- Hemen yakınımızda bir Opera Binası var ve Operadaki Hayalet gösteriliyor. Biletler kişi başına yaklaşık 80 Euro, hayli pahalı.
- Bir Düşüşün Anatomisi, kadın erkek çatışmasını evlilik, bireysellik, yaratıcılık üzerinden işliyor. İdeal bir ilişki çiftlerin birbirini beslediği ve desteklediği olmalı. Film gerçek-kurgu karşıtlığı üzerine de seyirciyi düşünmeye sevk ediyor. Her zaman “gördüklerimiz” gerçeği anlamaya yeterli midir?
- Terapistler, yirmi yılını birlikte dolduran çiftlere hayatlarında “radikal değişiklik” yapmalarını öneriyorlarmış.
- Roma Caddesi üzerinde şahane bir kitapçı keşfettim. Pek çok dergi, ingilizce gazete de satıyorlar. “Conservatizm in Europe (Avrupa’da Muhafazakarlık) adında bir dergi bile buldum.
- Metroda, otobüste kitap okuyan kimselere rastlıyorum. Elinde defter yazı yazan bir kadın bile gördüm.
- Yurt dışında yaşamaya gelen Türkler, geride kalanlardan daha özgür ruhlu, becerikli, sıradışı.
- Kıyafetlerim için şu öğrenci bez dolaplardan birini alıyorum. Bir kez daha fark ediyorum ki para kazanmaktan çok, cebimdekini tutmak beni mutlu ediyor.
- Avrupa’nın karıştığını, eski Avrupa olmadığını söylüyorlar. Oysa, Avrupa, melezleştiği ölçüde, farklılıklara hoş görü gösterdiği ölçüde güçleniyor, o zaman AVRUPA oluyor.
- Göç üzerine bir metin görsel bir metin tasarladım. Şöyle bir şey oldu:
YENİ HAYAL YENİ İNSAN YENİ D YENİ HAVA YENİ LEZZET YENİ UMUT YENİ HİKAYE YENİ GÖKYÜZÜ YENİ SEMT YENİ YÜZLER YENİ SES YENİ TOPLUM YENİ KÜLTÜR YENİ YOL YENİ EĞİTİM YENİ İŞ YENİ DENİZ YENİ HAYAT YENİ FİKİR YENİ MÜZİK YENİ ESİN YENİ RUH YENİ MİMARİ YENİ SEVİNÇ YENİ AZİM YENİ BEKLENTİ YENİ KENT YENİ ZAMAN YENİ İNSAN YENİ HEYECAN YENİ HABER YENİ DEFTER YENİ ZİHİN YENİ RÜYA YENİ SOKAK YENİ DOĞA YENİ KİTAP YENİ DENEYİM YENİ MASA YENİ ÜLKE YENİ ALIŞKANLIKLAR YENİ GÜNDEM YENİ ANLAYIŞ YENİ ROL YENİ BAĞLAR YENİ DEĞER YENİ RÜZGAR YENİ BİLİNÇ YENİ ADRES YENİ KOKU YENİ MERHABA YENİ IŞIK YENİ KUŞLAR YENİ BEN 23 09 2025, Lizbon