“Çoluk Çocuk” ile hayatımıza bambaşka bir kapı aralayan Patti Smith, bu kez M Treni’nde daha içsel, daha melankolik ama bir o kadar da büyülü bir yolculuğa davet ediyor bizi. Kendi deyimiyle “hayatının yol haritası” olan bu kitap, bir trenin rayları gibi hatıralar, rüyalar, kayıplar ve küçük mutluluklar arasında gidip geliyor.
Smith’in kelimeleri kahve kokusuna, bir Polaroid fotoğrafına, bir Murakami satırına ya da bir mezar taşı yanındaki sessizliğe dönüşüyor. Okurken onunla birlikte bir kafede oturuyor, kaybettiği şeylere üzülüyor, bazen de dünyaya inat hâlâ gülümseyebilen bir ruhun varlığına tanıklık ediyorsunuz.

Patti Smith
Eleştirmenlerin “melankolinin en neşeli tasviri” olarak tanımladığı M Treni, bir hatırat olmanın ötesinde, sanatçının içsel bir güncesi, hayatla yaptığı uzun bir sohbet gibi. “Gitmeyin, büyümeyin” diyen satırlarında, hepimizin kalbinde saklı kalan şeylere dokunuyor.
Eğer bir kitap, yalnızlığın da paylaşılabilir bir şey olduğunu gösterebiliyorsa, işte o kitap önerilmeyi hak eder. Patti Smith’in M Treni, sadece okumak değil; hayatın ritmini ve kayıplar arasındaki incelikli güzellikleri yeniden hissetmek için açılması gereken bir yolculuk defteri.
Patti Smith Fotoğraf: Far Out Magazine
Diğer kitap önerileri için tıklayabilirsiniz.
Sevcan Özbek Akın’ın tüm yazılarına buradan ulaşabilirsiniz.