Eduardo Galeano, dünya denen cangıla bu kez son kez dalıyor ve küçük hikâyelerle büyük hakikatleri gün yüzüne çıkarıyor. Hikâye Avcısı, eşitsizliğin, şiddetin ve adaletsizliğin damga vurduğu uzun bir yüzyılın dökümünü; sevgi, mizah ve sarsıcı bir berraklıkla aktarıyor. Galeano, umudu parlatmıyor ama ondan da vazgeçmiyor.

Eduardo Galeano
John Berger’ın tanımıyla “dünyanın vicdanı” olan Galeano, bu vasiyet niteliğindeki kitabında sömürücülere ve diktatörlere karşı halkların insanlık ve haysiyet mücadelesini anlatıyor. Efsaneler, anekdotlar ve gerçek hayat hikâyeleriyle dünya halklarının direniş belleğini diri tutuyor.
Kitapta ayrıca, yazarın ölmeden önce tasarladığı ancak tamamlayamadığı son projesi Karalamalar’dan bir seçki de yer alıyor. Bu metinler, sessiz ama ısrarlı bir hatırlatma gibi: Küçük ayrıntıların büyük sistemleri nasıl ifşa edebildiğini gösteriyor.
Sel Yayıncılık etiketiyle Türkçede ilk kez yayımlanan Hikâye Avcısı, Galeano’yla vedalaşmak için değil; hafızayı, direnişi ve insanlık onurunu yeniden düşünmek için güçlü bir çağrı.
