Masallarda hep aynı sesleri dinleriz. Aynı kahramanlar konuşur, hep aynı kişiler kurtarılır, aynı düşmanlar yenilir. Oysa arka planda başka bir hikâye daha vardır. Suskunların, unutulanların, görülmeyenlerin hikâyesi. Şermin Yaşar tam da bu suskunluk alanına eğiliyor Biri Daha Var ile.

Şermin Yaşar
Kitap klasik masalların arka bahçesine geçiyor önce. Altın yumurtlamayan tavukların iç sıkıntısını, adı bile anılmayan prenslerin varlık mücadelesini, 40 haramiden sadece birinin kötü olmayabileceği ihtimalini fısıldıyor kulağımıza. Ama hikâye burada bitmiyor. Başkarakter Zeynep’in gözünden izliyoruz bir de hikâyeyi. Toplumun ona biçtiği rollerle şekillenmiş bir hayat, “uygun” görülen kimliklerle örülmüş bir kişilik… Ancak o kimliklerin arkasında başka bir ses daha var: “Ben kimim?”
Yaşar, Zeynep’in zihnindeki labirentlerde adım adım dolaştırıyor okuru. Her duvar toplumsal bir rol; her çıkmaz sokak bir hayal kırıklığı. Kadınlık, annelik, eş olmak gibi rollerin bireyde yarattığı baskı, Zeynep’in içsel çatışmalarında yankı buluyor. Biri Daha Var, hissedilecek, sorgulanacak ve belki de hayatın tam ortasında durup “Benim içimdeki diğer ben ne diyor?” diye sorulacak bir kitap.