gkg

Merhaba!

Bu hafta Karnavalesk'e yeni eklenen yazılar... (16.07.2023)

Karanlık Dükkan - Georges Perec

Karanlık Dükkan - Georges Perec

Yazan: Rukiye Çetin
Kategori: Haftalık Öneriler, Öneriler

“Herkes rüya görür. Ama sadece bazıları hatırlar rüyalarını, hatırlayanların çok azı onları anlatır, kâğıda dökenlerse daha da azdır. İhanet edeceğini bile bile (ve bunu yaparken mutlaka kendinize de ihanet edersiniz) insan niye rüyalarını yazmaya kalkar ki?” diye başlıyor söze yazar, “Gördüğüm rüyaları kayda geçirdiğimi sanıyordum; kısa süre sonra fark ettim ki, meğer sırf yazmak için rüya görür olmuşum.” Perec okurken …
BİZ BİZE

BİZ BİZE

Yazan: Öznur Durgut Şevik
Kategori: Edebiyat

Yine geldiler. “Gidin başımdan artık!” Sesli söylesem ya bunu, diyemiyorum. Oysa bu ameliyattan sonra artık hepsi gelmez diyordum. Kalabalık dağılır kendimle baş başa kalırım sanıyordum, olmadı. Ben de bir yere gidemiyorum. Kısılıp kaldım bu dört duvar arasında. Daha kaç gün tutacaklar beni burada belli değil. Hemşire geldiğinde sorsam mı acaba? Pek de suratsız. Gözlerini devire devire, tercihimi kınayarak bakar yine …
İlhan Berk - Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum

İlhan Berk - Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum

Yazan: Irmak Erkan
Kategori: Öneriler

Güneş cebimde bir bulut peydahladı. Taş, kördür diye yazdım. Ölüm, geleceksiz. Şeylerin yalnız adı var. Ve: 'Ad evdir.' (Kim söyledi bunu?) Dün dağlarda dolaştım, evde yoktum. Bir uçurum  bize bakmıştı, uçurumun konuştuğu usumda. Buydu  bizim kendine sonsuz olanı duyduğumuz.  Nesneler ki  zamanda vardır. Terziler çıracısı Hermüsül Heramise'nin pöstekisi her bahar   ayaklanırdı. Yağmur  yağmamazlık   edemez. Taş, düşmemezlik. Ne diyordum, dünyanın düşünceleri …
İlhan'dan İlhamım

İlhan'dan İlhamım

Yazan: Sevcan Özbek Akın
Kategori: Edebiyat

Ruhum göğün katlarını tırmanırken, bedenim kuru otların üzerinde bulutlarla dans edişimi izliyor. Usum beni yanıltmaz. İnsan aynı anda iki yerde olabilir. Kalbim benden çok uzaklarda. Bir uçurumun kenarından düşer gibi hızlı ve dingin. Karanlıkta kalan dünya değil, nesneler. Adımımı attığım her otun üzerinde, zamanda yolculuğa çıkıyorum. O uçurum senin bu bulut benim dolaşıyorum. Nereye? Sonsuzluk... İnandığımız tek kavram. Ölüm güneşten …
İlhan'dan İlhamım

İlhan'dan İlhamım

Yazan: Rukiye Çetin
Kategori: Edebiyat

Cebimdeki bulut sabırsızca kıpırdanıyor. Dünden beri birlikte dolaşıyoruz. Güneş değil ilhan. Yazmış ama itirazım var bazı şeylere. Bazı şeyleri de ben şimdi gördüm. Eskiden bir taş kadar kördüm. Geçmişi olmadan geleceği olmuyorsa, aslında o da yok. İlhan değil. Öteki. Elinde bir kitapla geldi öteki de. Eskiden çırayla terzilere ışık olurmuş. Şimdi cebimdeki buluttan yağıyor, bir çöle yağıyor bir uçuruma. Tepeden …
İlhan'dan İlhamım

İlhan'dan İlhamım

Yazan: Gizem Ozan Aslan
Kategori: Edebiyat

Dağların uykusu ağır olur otların ki hafif, insan bulmalı bu dünyada kendi yerini. Şeylerin adı yok mu gerçekten de? Gerçek dediğin nedir peki, hüthüt kuşunun kanadından bir tüy değil mi? Süzülüyor gökyüzünde bir söylene dönüşmek için. Süzülüyor bazen uçuruma doğru. Süzülüyor herkes kendi usuna doğru. Taş düşmese, yağmur yağmasa bir söylene dönüşür belki o zaman insan. Çünkü nesnelerin adı zamandır. …
İlhan'dan İlhamım

İlhan'dan İlhamım

Yazan: Gizem Akın
Kategori: Edebiyat

Ölümün gölgesi, geleceksiz bir yalnızlık gibi duruyor karşımda. Mevsimlerin en sıcağında güneşe döndürdüm yüzümü. İliğime geçti üstelik. Sonra, şeylerin adıyla var olduğunu düşündüm. Ve öykünerek güneşe, dedim ki: "Adlar, evimizin ruhudur." İşte buydu, sonsuzluğu duyumsadığım an. Fırtınalar sabahında doğan güneşi duyumsadığım an. Nesneler, zamanda var olurlardı. Neydi söylemeye çalıştığım? Dünya düşüncelere sahip değildi. Seni anlamam, bir sözün şekle dönüşmesiydi dünya …
İlhan'dan İlhamım

İlhan'dan İlhamım

Yazan: Ezgi Orhan
Kategori: Edebiyat

Yakıyordu güneş tenimi. Omuzumda bir şeylerin ağırlığı, bastırıyor, bastırıyordu. Yandım. Gözlerimi açamadım. Ayağıma değen buz gibi suyun ıssızlığı çekti beni derine... Yürüdüm. İkiye bölündü vücudum. Bir yanım yandı, bir yanım buz kesti. Yine de ilerledim. Bir el değdi önce belli belirsiz. Bir el daha... Her yanımı sardılar, sırayla dokunup kayboldular. Tanımak ister gibi. Sonra biri bileğimi tuttu. Bu sefer bırakmadı …
karnavalesklogo
facebook instagram twitter 
Email Marketing Powered by MailPoet