gkg

Merhaba!

Bu hafta Karnavalesk'e yeni eklenen yazılar... (03.01.2021)

DARİNDE

DARİNDE

Darinde: acıyı sağaltma, yok etme işleminin karşılığı olan tıbbi bir terimdir. İnsanların baş etmekte zorlandıkları acılarını hafifletmek veya tamamen ortadan kaldırmak, zor zamanlarını daha kolay, acısız atlatmalarını sağlamak için farklı bir gerçeklik, yeni bir hafıza yaratma ve uykuda yoğun acı çekme işlemidir. Darinde işlemi Hypnoz adı verilen merkezlerde uzman hekimler tarafından gerçekleştirilmektedir. Psikolojik sorunlarını veya acılarını ilaç yardımıyla bile atlatamayan, …
DEĞİŞENLER DEĞİŞMEYENLER II: BESLE KARGAYI VE PAN'IN LABİRENTİ

DEĞİŞENLER DEĞİŞMEYENLER II: BESLE KARGAYI VE PAN'IN LABİRENTİ

Bir Ülke Bir Dönem İki Film Hangi filmi tanıtacağımı kararlaştırmıştım: Besle Kargayı (Cria Cuervos, Raise Ravens, The secrets of Anna). Geçen yıl izlediğim bu filmden çok etkilenmiştim. Sonrasında internette yaptığım aramalar filmi daha çok sevmeme, uzunca bir süre etrafımdaki insanlara anlatmama neden oldu. Kafamda yazacağım yazıyı olgunlaştırırken bir arkadaşımdan Pan’ın Labirenti (El Laberinto del Fauno – Pan’s Labyrinth) filminin tanıtılması …
DEĞİŞENLER DEĞİŞMEYENLER I: MASALLARIN MASALI VE BEŞİRLE VALS

DEĞİŞENLER DEĞİŞMEYENLER I: MASALLARIN MASALI VE BEŞİRLE VALS

Değişenler Değişmeyenler I Bütün ezberlerimizi zorlayan bir dönemden geçerken kendimize, geçmişimize tekrar tekrar bakıp yönelttiğimiz sorular oldu. Hiç birimiz bir yıl öncesinin aynı kişisi değiliz. Ancak aynı şey güzel sanatlar için geçerli değerli. Sanat eseri bizim ona bakış açımız değişse bile o kendi varlığını sürdürmeye devam ediyor. Pandemiyle beraber gelen kısıtlamalarla elimize ne yapacağımızı bilemediğimiz sınırlı mekan ve insanla paylaşabildiğimiz …
AGORAFOBİ GÖRÜNÜMÜ

AGORAFOBİ GÖRÜNÜMÜ

J.K, agorafobik bir fotoğrafçı. Google’ın Street View (Sokak Görünümü) uygulamasıyla dünyayı keşfediyor. Tüm hezeyanlarımı bir kenara bırakıp dünyayı evimden keşfetmeye karar verdim. Gezdikçe, geniş bir paralel evrenden gelmiş gibi duran görüntüler gördüm. Her şey zamanda donmuş gibiydi. Öncesinde, günlerdir belki aylardır bu dört duvar arasında, bir türlü ilerlemeyen bir film sahnesinin içindeydim. Zaten harekete geçme aşamasında, kontrol ve kabullenme …
LOGARLI ELLER

LOGARLI ELLER

 O gün orada, parkta kırmızı renkli kaydırağın, yeşil tahterevallinin cümbüşü vardı. O gün orada havanın en puslu olduğu mevsimde bile salıncağın sarı renginde, gözlerimizi parktan ayırmadığımız bir sıcaklık vardı. Adımlarımızı saydığımız, kocaman kocaman şekerleri ağzımıza bir defa da tıktığımız parkta, renkler hep gri şimdi. Halbuki daha dün burada oyun oynuyordu çocuklar. Halbuki daha dün buranın renkleri vardı. Halbuki daha seni büyütüp genç bir kadın olduğunu görecektim. Sevginin de acının da …
YAZMA UĞRAŞI

YAZMA UĞRAŞI

Bugünlerde yazma uğraşım farklı şekillerde gelişiyor. Temel olarak yedi yüz elli sözcük yazma hedefi tepede asılı dursa da başka alıştırmalar da yapmaya çalışıyorum. Bir yandan da yazmaya ilişkin fikir uçuşmalarımı toplamaya çalışıyorum. Son on beş yılda yazma uğraşım, işle ilgiliydi ve sunum hazırlamakla sınırlı kalmıştı. Yazdıklarım birkaç makale, bir tez, bir iki sinema eleştirisi. Benim olan; ama sanki benim olmayan …
UYANMASIN

UYANMASIN

Fal taşı gibi açtı karanlığa gözlerini. Kalbinin üstünde dörtnala bir at koşuyordu sanki. Kalbinin hızını azaltmak, o dizginlenemez atı yavaşlatmak istercesine elini göğsüne koydu. Sadece kötü bir rüyaymış çok şükür. Yanı başında yatan kocasının nefes alışverişinden, onun derin bir uykuda olduğunu anladı. Başucu lambasını yakıp beşiğe doğru usulca gitti. Kızı Elif de babası gibi derin uykudaydı. Gördüğü kâbusun etkisiyle ağzı …
ÇIRAK SELİM

ÇIRAK SELİM

Ustamın aradığı akşamlar telefonum ısrarla, gürültüyle çalardı. İrkilirdim. Asi bir ağrı karın boşluğumda (Sahi karnımızın neresi boştur hep merak etmişimdir.) dalga dalga yayılır, dinmek bilmezdi. Bu ağrı çocukluğumdan beri benimledir. Zamanla onunla barışmayı öğrendim. Artık biliyorum ki o beni ertesi gün karşılaşacağım hadiselere karşı uyaran, soğukkanlı olmamı salık veren dostun güçlü ikazıdır. Sabah saatlerinde kamyonetin ön koltuklarına iki, yerine göre …
UYSAL KIZ ÜZERİNE BİR İNCELEME / FYODOR DOSTOYEVSKI

UYSAL KIZ ÜZERİNE BİR İNCELEME / FYODOR DOSTOYEVSKI

‘Uysal Kız’ eserinin anlatıcısı ironik bir şekilde Dostoyevski'nin kişisel yaşamında mecburen alışveriş ettiği, öfkelendiği, ihtimalen nefret ettiği rehincidir. Anlatıcımız sanrılıdır, hassas, çok duygusal bir yaratılışı vardır. Baş ağrısından, sağlıklı düşünememekten şikayetçidir. Düşüncelerini kesik kesik, heyecanla aktarır, heyecanını okuyucu olarak biz de hissederiz. Öykünün ilk cümleleri bize anlatıcının bir ölü sevici olduğu izlenimini verir. 'O şimdi burada. Henüz her şey iyi...' …
RAHMİ BEY’İN KAZANI

RAHMİ BEY’İN KAZANI

Ahşap masanın üzerinde para sayma makinası, bir demet boş kambiyo senedi koçanı, oltu taşından tespih, tozlu bez cilt ajanda ve alüminyum çerçeve içinde Rahmi Bey’ in eşi ve kızları ile çay bahçesinde çekilmiş fotoğrafları vardı. Şantiye şefi, katlı projeyi açtı, masanın üzerine boydan boya serdi, karşısında bekleyen genç adama açıklamaya başladı. ‘Şu hat tesisata gidiş hattı. Pompayı gidiş hattına kuracaksın.’ …
BEYAZ ZAMBAKLAR

BEYAZ ZAMBAKLAR

"İnsan neden adının ayaklar altında ezilerek, yerlerde sürünerek silinmesini ister ki? Bu kızlar istiyorlardı işte."  Garsonlar son dokunuş olarak beyaz keten örtüler serilmiş masaların üzerine, beyaz zambaklar doldurulmuş vazoları yerleştirirken başka bir mekânda bambaşka bir koşturmaca vardı. Bir evin içine toplanmış çoğu elli yaş üstü kadınlar, oturacak bir koltuk bulmuş olmanın mutluluğuyla, 44 bedenin üzerindeki kalçalarını kıpırdatmadan sürekli şekilde …
SİHİRLİ TEKERLEME

SİHİRLİ TEKERLEME

- 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 güzel kuş pencereye kon. Olmadı. 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 güzel kuş pencereye kon. Yine olmadı. Tekrar. Bu kaçıncı tekrarı bilinmez, elindeki asa ile anne ve babasının yatak odasındaki çift kişilik yatağın üzerine çıkmış, pencere pervazına kuşları kondurmaya çalışıyordu. Asasının ve söylediği sihirli sözlerin …
MAJÜSKÜL İPUÇLARI

MAJÜSKÜL İPUÇLARI

Ben hasta bir adamım. Ruhumu en bilinmez, en yalnız köşelere sürükleyen; zihnimi tuzağa düşürüp her şeyi, herkesi, hatta kendimi bile bana yabancı eden; ama asla öldürmeyen bir hastalık bu. Bu hastalığa ne zaman, nerede yakalandım, tam olarak hatırlamıyorum. Galiba her şey geçen kış başladı; o en uzun gecede. Bir rüya gördüm. Yalnız başıma yürüyordum, her gün geçtiğim sokakta. Yürüyordum kimsesiz …
BENEKLER

BENEKLER

Yere döşenmiş mermer soğuktu. Ve benekli… Kırmızı benekler, mermerin üstünde gezinen çıplak ayaklara da bulaşmıştı. Oradan yukarı incecik, görünmez tüylerin arasından bacaklarına tırmanıyor; vücudunu saran, beyaz, göğsü dantelli geceliğinde büyük, anlamsız bir lekeye dönüşüyordu. Genç kadının gözleri görünmüyordu. Hafif öne eğmişti başını. Yüzünün yarısına gelen kâkülleri, omuzlarının üzerinden beline dökülen simsiyah saçları ile gizemliydi kadın. Sol yanı yukarı kıvrılmış, hafif …
HAYYAM VE MAARRI

HAYYAM VE MAARRI

Arapların gözde şairlerinden biri olan Ebu'l-Ala el-Maarri (973-1057) Suriye'de yaşadı, saray şiirine karşı bir şiir anlayışı geliştirdi. Şiirlerinde dönemin toplumsal adaletsizlik, acı ve ölüm gibi sorunlarını ele aldı. Bilgiye ulaşmanın yolu olarak iman yerine aklı savundu. İslam'ın cennet-cehennem anlayışını yergi diliyle eleştirdi ve saray şairlerini cennet-cehennem bekçileri diyerek alaya aldı. Ebu‘l-Ala el-Maarri Arap edebiyat tarihindeki en büyük özgür düşünürdür. Dini …
DİNLE EY TAZE

DİNLE EY TAZE

Ben erkeğin ciğerini bilir, kadının ruhundan anlarım. Bu yüzdendir ya çıkmıştır adım. Adım çıktı dediysem hemen başka tarafa yormayın. Popülerim diyeyim de doğru dürüst anlayın. Kadınlar gelir bana türlü türlü dertler anlatmaya, İster misiniz birini anlatayım merakı uyananlara. İsmi lazım değil, hele ki tipi hiç değil. Bize ne sarışın mı esmer mi? Belki önemlidir bir parça kaç yaşına erdiği. …
IŞIK

IŞIK

Radyoda Orhan Gencebay'dan 'Batsın Bu Dünya' şarkısı çalıyordu. Koğuştaki herkesin elinde çaylarıyla birlikte dinlemekten en çok keyif aldığı şarkıydı. Kahvaltı yapılmış, kimisi gazete okumak için köşesine çekilmiş, kimisi de dertli dertli pencereden dışarı bakıyordu. Ziyaretçi saatine bir saat vardı. Oturduğu köşesinden koğuşu gözleyen Adem'in sinirleri iyice gerilmişti. Her ziyaretçi gününde defalarca babaannesine 'Gelme,' diye söylemiş; ama babaannesi onu dinlememişti. İlk …
ÖDÜNÇ

ÖDÜNÇ

Şimdi de ekranda oturuyor kara köpek. Bakmaya devam et. Her şeyi gör. Üst üste çizilmiş resimler gibi... Üstteki siyahlığı  kazıdıkça, şaşırtabilir seni alttan çıkan renkler.  Yeniden, yeniden başlayacak her şey. Başı sonu belli bir yol... Ama eski yoğurt kaplarını atmışlardır. Kara bir köpek gölgesinin gizleyemediği, başkalarının sırası olmasının yeşil sevinci erişirken bulutlara. Mezarlıklar mı daha sessiz, yalnızlığım mı diye soruyor …
KAPI ARALIĞI

KAPI ARALIĞI

Kara bir kedi gibi gece. Sadece mırıltılarını duyuyorum peşim sıra gelenlerin. Birazdan apartmana girdiğimde hepsini geride bırakacağım. Elimi çantamın içine daldırıp anahtarlığımı ararken kapının aralık olduğunu fark ediyorum. Aralık kapıya doğru giderken… Bir avuç kalemi cebine… Hep terli elleri, vıcık vıcık... Bayat balık kokusu… Kapı aralığında her şey. İçerisi. Dışarısı. Giden,  kalan. Her şey bitecek. Eşiği geçen kim, kalan kim. …
FIRTINA BEKLERKEN

FIRTINA BEKLERKEN

Eve girmeden bir sigara daha içmeye niyetlendi. Az ilerisindeki denize inen merdivenlere şöyle bir bakıp yanındaki duvarın üzerinden bacaklarını aşağıya sallandırdı. Kayaların üzerinden birer ikişer atlayarak her zamanki yerine eğreti bir şekilde oturdu. Kış erken geldi bu yıl. Ayvaların çok olmasından belliydi zaten. Geçen yıl olacaktı ki bu ayvalar… Adadan gelen kabzımal tonuna beş bin demişti. On kamyon ayva. Bir …
HOPPER’IN FLORESAN IŞIĞI ALTINDA PAYLAŞILAN SESSİZLİK

HOPPER’IN FLORESAN IŞIĞI ALTINDA PAYLAŞILAN SESSİZLİK

     Hepimiz, Hopper’ın sivri burunlu gece kuşları gibi cam bir fanusun içine hapsolmuş durumdayız bugünlerde. Yalıtılmış, koparılmış… Camı ne kadar gagalasak da çatlatamıyoruz. Galiba bu, 78 yıl önce de böyleydi; bugün de böyle. Ama şimdi sizi, tüm bu karamsarlıkları unutup kapının renkli kolunu çevirmeye ve Miyazaki’nin sevgili dostları ile birer fincan çay içmeye davet ediyorum.
GÜNÜMÜZDE ANEDJIB

GÜNÜMÜZDE ANEDJIB

“Zeki bir insan yalnızlıkta, düşünceleri ve hayal gücüyle mükemmel bir eğlenceye sahiptir.” - Arthur Schopenhauer İki insan yalnızlıkta, düşünceleri ve hayal gücüyle mükemmel bir sıkıcılığa sahip olabilir mi? İhtiyar, “Sana bir hikaye okuyacağım,” dedi ve devam etti. Bir gazete, Mısır’da bir hazine odası bulunduğunu yazıyor.  Haber olma sebebinin altında, odanın içinde gizli bilimsel kaynakların bulunmuş olma ihtimali yatıyor. Hırsız, bu …
3. KATTAKİ ADAM

3. KATTAKİ ADAM

“Eğer bir gün evlenmek istersen aşık olduğun kişiyle evlenme, “ dedi bana. Uzun bir sessizlik oldu. Rüzgârın uğultusu kulaklarımızda patlıyordu. Başımı öne eğip saçlarımı tepeden tutturdum. Sigaralarımız biz daha bir kaç nefes alamadan kendilerini hızla yedi. Birer tane daha yaktık. “Bu yüzden mi kaçıyorsun?” Sigarası dudağının ucunda kaşlarını kaldırıp yüzüme baktı. Tedirgin mi? Alaycı mı? Bir kolumu balkon demirinden aşağı …
KAÇ MİLİGRAM?

KAÇ MİLİGRAM?

“Elimin nereye değin uzanabileceğini bilmiyorum. Karşıdaki sayısız pencerelere. Önündeki kurumuş ağaca. Belki de gerilmiş ipe değin.” -Tezer Özlü- Pencerenin pervazı soğuk... Üşüyen kollarım delik içinde... Bandı kaldırıp bakmak istiyorum kollarımdaki izine, gölgene. Gece damarlarımdan içeri akıyor. Kaç miligram diazepam yeter bilincimi koruyarak dönmem için evrenin içinde? Kaç saat arayla vurmalısın iğneyi?  Işıklar çığlıklar gibi acıtıyor gözlerimi. Sesim çıkmıyor. Kent uyuyor …
BİZİM PUTUMUZ AŞMAK

BİZİM PUTUMUZ AŞMAK

"Bazı bireylerin başına gelen ve onları, ötekilerin aldırmazlığını kendi eziklikleriyle telafi etmek zorunda bırakan adaletsizliktir."                                                                                           …
MANİK O VAZO

MANİK O VAZO

"Bir gün yorgun bedenlerin dinlendiği yerde yeniden buluşacağız!" - Charles Dickens Eve her girdiğimde bütün ev yer değiştirirdi. Kedi, ben ve o, onun kucağındaki o vazoyla bir kumsala düşerdik. Hiç konuşmadan geceyi dinler, hafif üşüyerek uyurduk. İçimdeki yalnızlık dışıma taşar, dalgalar daha da coşardı ve dalgaların kıyıya vuruşunu içinizin derinliklerinde hissederdiniz. Eve her girdiğimde, O, o vazoyu abartılı bir sakinlikle …
PARÇA PARÇA PARÇALANMA

PARÇA PARÇA PARÇALANMA

Sonsuzluktan içine saplanan bir sızı gibi ölümün melodisi yırtarak çıkıyor içinden Kulakların duyamayacağı çığlıklar dillenir zihninde Atacak gibi kendini düşlemsel derinliklere gerçekliğini yitirmiş beden formları içinde Yüzünde katartik bir yansıtma ifadesi Paranoya sınırlarında dans ediyor benliği Sessiz sakin muğlak melodi Parçalanmış beden imgesi kırık kırpık ayna parçalarından sızıyor odasına Regresif gündüz düşlemleri gecesini beyaza boyuyor daha fazla kirlenebilsin diye hezeyanlar …
ZAMAN AŞIRI

ZAMAN AŞIRI

ah... yıllanmış masumiyetinin koynunda bir yılan uyuyor, göğüs kafesinin içinde ölü bir serçe… tuzlu gözyaşlarını tutup tozlu raflara kaldırıyorsun. tik tak... tik tak... kum saatleri yorgunluğu zihninde ve bedeninde. hissiyatının soğukluğundan taş zemine tıp, tıp, tıp… ölüm tıp, tıp, tıp... ve tıpatıp bir ölüm zihninde ve beyninde. avuntular ve avuç içlerin, avuç içlerindeki kader çizgilerin, bir kaç dua fısıltısına hapsedilen …
karnavalesklogo
facebook instagram twitter